3 Haziran 2011 Cuma

Geçmiş ve Hatalar



Duman ağızdan çıkıp da süzüldükçe, kısık gözlerden tatlı fısıltılar dinlenir.. Kum taneleri bayık bir şekilde tane tane dökülür aşağı doğru, diğerlerine katılır. İzlersiniz kayıtsızca, salınır saniyeler, hormonlar, hisler. Suçluluk duygusu şiddetle yayılır, bir telaş, ölümün acı tadı. Kıpırdayamaz ruhunuz hiç bir yere, bedeniniz sakinleşir. Geçmiş ve gelecek konuşur uzak diyarlarda. Her şey bir anı, yaşanacak olandır.

Uzaklardaki yansımanızı çağırırsınız, beklersiniz, bulanıktır her şey. Damla damla merak düşer kalbinize, renkleri okşamaya başlarsınız. Her şey son derece sakin, kurallara göredir. Her şey ışıklarla solmaya başlar, yaşarken rüyalarda kaybolursunuz. Dudakların arasından çıkan duman tekrar yükselmeye başlar. Ekşir tüm zevkler, kollarınızı açar, yayarsınız. Dünya artık küçüktür. Evren anlaşılmaz, ulaşılamayandır.

Göz kapanıp açılır, sonra yine kararır.

Bir vagondan diğerine geçer usulca geçmişiniz. O'nu hatırlarsınız, belki de onları.. Yağmur hakimdir o vagonların içlerine, sırılsıklam olmuş ve üşüyorsunuzdur. Kapılara tutunur, uçurumdan salınırsınız, yanlışlarınızı selamlarsınız. Gözler, gülümsemeler, ince parmaklar teninize sürtünür.

Artık olmak istediğiniz yerdesinizdir. Bir ağacın tepesinde, yerküreye hakim. Kar tanelerinden daha hafif, çekilen dumandan ağır..

9 Mart 2011 Çarşamba

Orgazmic Karadelics



Gözlerini kapat, bir öpücük al.
Hoplaya zıplaya rüyalarında koş.

Ardından bir uçuruma yuvarlan.. Zamanın, tarihin, evrenin göt deliğinden, ruhunun beşiğinden süzül. Yollar tozlu karanfillerle bezensin ve yukarı aşağı dönsün, eğrilsin, yok olsun.

Patlayan ışıklar ve simsiyah hafızaların arasında dolan, içinden yükselen o hissizliği anlamaya çalış. Ciğerlerinden tepeye doğru gelmekte olan o ruhsal basıncı tat. Işıkları yokla, onlarla seviş. Boşal hayallerinin tümüne, onları dölle. Bir balçığa sıvan ve güneş sistemine doğrul. Bir yapraktan ötekine zıpla, dalların kaygan zeminlerini yala.

Şarabın içine dolmasına izin ver, bünyeni kapat.

Kirli sokaklar ışık yılları boyunca serpilsin gözlerinin önüne. Zirvelerden derinliklere dalgalar saçılsın etrafına, vücudunu dansa bırak.
Ritmi hisset, kalp atışlarını.

Bir nefes daha çek.

Ve gözlerini kapat.
Ardından gelen ışığı hisset.

Bırak teninden ter damlaların fışkırsın. Bir nefes daha al ve galaksinin engin yaylalarına dön. Yıldız tozlarını ılıkça şarabına karıştır ve yudumla.

Bırak o yudum ayak parmaklarının uçlarına kadar ilerlesin, her bir yanını enerjiye, kutsal harmoniye serpsin.

Bilincinin yeraltına, hiçliğin odağına göz kırp, gülümse.